İstanbul'un Öbür Ucu

Aylardan şubat,kış ayında olmamıza inat dercesine bahar erken gelmiş İstanbul'a..İstanbulsporla Güngöredende oynayacağımız maç için pazar sabahı erkenden yola düşüyoruz.

Güngören stadyumunda ışık sistemi olmadığı için maçımız gündüz oyananacak bildiğiniz gibi.Saat 15:00 de başlayacak karşılama için saat 10:15 vapuruyla Beşiktaş'a geçiyoruz Badem ve başka bir arkadaşla.Beşiktaş da oturan bir başka arkadaşımız bizi arabasıyla karşılıyor iskelenin önünde.Önce semtin güzide bir yerinde kısa bir mola veriyoruz.Kahvaltımızı yaparak vakit kaybetmeden yola çıkıyoruz.Nede olsa İstanbul'un öbür ucuna gideceğiz.Güngören stadyumunu buluna kadar bayağı bir zaman geçiyor tahmin edebileceğiniz gibi.Biz arabayla daha stadyumu bulamamışken,semtte yarı kalboşmuşcasına aranırken İstanbulspor'u destekleyecek olan mahallelilerin stadyuma toplu yürüyüşüne tanıklık ediyor ve onları takip ederek daha doğrusu izleyerek buluyoruz. Stadyumun etrafında kocaman bir boş arazi var,arabayı biraz uzağında gözümüze daha güvenilir gözüken bir yere bıraktıktan sonra rotamızı numaralı girişine çeviriyoruz.Biz erken geldiğimizi sanarken her yer çoktan siyah beyaz olmuş bile.İçeri dalarcasına giriyoruz,tribünün ikinci katına kuruluyoruz.Semtimizden kalkan otobüslerin gelişiyle Kapalı tribünümüz havasını tam olarak alamasada idare eder dercesine takımımıza desteğe başlıyoruz.Bu arada ben ve Badem sahaya atlayarak pankartı karşı tribünlerin önüne çoktan asmışız.Keyifler yerinde anlayacağınız.Maçtada üstün bir oyunla 2-0 galip geliyoruz.

Maç bitiyor,otobüslerle gelenlerde nasıl döneceğiz kabusu başlıyor çünkü getiren otobüsler arazi olmuş.Bizde VictorY kardeşimizi arabaya alıyoruz,gönül ister birkaç kişi daha almak ama malesef yer yok.Malum arabadaki yolcu sayısı 6 ya çıkmış.Önce Beşiktaş,sonrada vapurla Kadıköy...Bir tatil günü daha böyle geçiyor.Pişmanmıyız tabikide hayır!