Bİ BİSKREM VERSEM

Efes Pilsen galibiyetinden tam bir hafta sonra,geçen sene üzerine kabus gibi çöktüğümüz Ülker ile oynayacaktık. Ülker geçen seneki hayal kırıklığından sonra yine transfere ciddi para harcamıştı ancak şuana kadar amaç birliği olmaması ve sistemsizlik nedeniyle hem avrupa'da hem de ligde hayal kırıklığı yaratmıştı.

Maç için salona gittiğimizde inanılmaz bir kalabalık vardı.Az sayıda kalan bilet sabahtan tükenmişti.Biletsiz taraftarlar ya bir yolunu bulup salona kapağa atmanın hesaplarını yapıyorlardı ya da evlerinin yolunu tutmuşlardı.Girişte yoğun kalabalığı aşıp salona girdiğimizde önce pankartı yerleştirdik,sonra ise kenar tribünde bir yerlere oturduk. Maç balamadan önce dansçılar çıktı ve ardında da salonun ışıkları söndü.Karanlıklar arasından doğan bir güneş gibi Beşiktaşlı oyuncular sahaya çıktı.Tribünlerde coşku hakimdi.Böylesine güzel bir atmosfere rağmen takım maça kötü başladı ilk yarıyı 6 farkla mağlup kapadık. Buna rağmen tribünler desteğini arttırarak desteklemeye devam edince,önce Kerem kendine geldi.Bu dakikalarda işin rengi değişti ve Beşiktaş,Efes Pilsen'den sonra Ülker'i de yenilgiye uğrattı.Maçtan sonra ise taraftarların sahaya inmeleri sonucu güzel bir curcuna yaşandı salonda Ferhat eline mikrofonu alıp "salako" patlattı.Kulaklarımızın kirini aldı.Sonra gerçekten Beşiktaşlı olan Murat Didin taraftara teşekkür etti.

Coşkuyla salondan ayrıldık artık her anlamda şampiyonluktan bahsedilebilir. Taraftarlar kafalarındaki tereddütleri atıp takımı desteklemeye başladılar.Tribünlere gelen aile sayısında artış var.Küçük showlar ve konserler de cabası.


BEŞİKTAŞ J.K. : 66
Ülkerspor : 63

Kuntz