DERS NİTELĞİNDE BİR PROTESTO |
Pazar günü oruçluyuz demeden,Kadıköy'e doğru yola çıktık.Buluşma mekanı belli Altıyol boğa.Sözleştiğimiz arkadaşlarla buluştuktan sonra bayan basket maçı için Caferağ Spor Salonuna doğru adımlarımızı atarken Beşiktaşda toplanacak olan esas tayfa ile telefon trafiği başlamıştı bile. Salonun etrafında cirit ataryor bir yandanda görüşmeler devam ediyordu,bizi görüp yanımaza gelen Kartalların sayısı da her geçen dakika artıyordu.Polisin ve etrafdaki fenerlilerin şüpheli bakışlarına aldırmadan beklemeye devam ediyorduk.Sayımız artıyordu ama semtden gelen haberler canımızı sıkıyordu.Basketbol takımızın menajeride girmeyin,zararlı biz çıkarız takım olarak deyince,son karar verildi,maça girmeyecektik.İskeleye doğru yol alırken,aklımız salonda kalmıştı tabiki de. Semtde buluşuldu,konuşuldu.İftar vakti geldiğinde ise herkesi bir iftar telaşı sardı.Stadyumda buluşuruz diyerek ayrıldık.Maç hakkında yorum yapmaya gerek yok.Kayseri direniyor, oyuncularımız hakemin yanlı düdüklerine mağruz kalıyor,birde isteksiz top oynadıkları için gol gelmiyordu. Tribünlerin desteği maçın sonuna kadar devam etti. 90 dakika bittiğinde ise esas maç başlıyordu halbuki.Maçın son dakikalarında "eller kollar şimdi gol" tezahuratına rağmen içimizden elle gol atıcaksak atmayalım düşüncesi geçiyordu.Bizler farklıydık nede olsa!Bizimkisi sadece bir sitem idi hiç şüphesiz.90 dakika bittiğinde ise Kapalı tribünden başlayan "çıkmıyoruz" tezahüratı bütün stadı sarıyordu.Çıkmamız için stadın ışıkları söndürüldü ilk başta.Çıkmamaya kararlı olduğumuzu ve gazeteleri yakmaya başladığımızı görünce yetkililer,ışıkları azda olsa aştırdı. Çıkılmadıda."Takım gelsin bize söz versin","İftarda burdaydık,sahurdada burdayız","Kabahat sizde değil,bizlerde","Burası bizim yuvamız,s.. gidin" tezahüratları arka arkaya söyleniyordu. Sahada Beşiktaş atak yapıyormuşcasına altlı üstlü "Kartal gol gol gol" tezahüratı söleniyordu.Arkasından gol olmuşcasına gol diye bağrılması,"iki geliyor iki,"üç" üç",son olarakda "beş beş" sesleri ve herseferinde "gol" diye bağrılması..."Hep böle oynayın canımızı alın","bir iki üç gol yetmez dört,beş,altı"olsunlardan "pascala" kadar bütün tezahuratlar yapılıyordu. Bizler tribünde takımın gelmesini beklerken,sahaya inen çevik kuvvet,Roma askerleri gibi savaş öncesi saldırı şeklini alıyor,bir ordu gibi diziliyordu.Işıklar sönmüş çok azı yanarken,sahanın tamamını tek sıra oluşturarak yürüyen fosforlu kıyafetleriyle güvenlik görevlileride gözümüzü alıyordu.Herkesin aklından tamam şimdi saldırıya geçiyorlar derken,polisler koşarcasına itfaiy eçıkış kapısına doğru koşmaya başlamış,güvenlik görevlileride stadı terkediyordu.Dışardan gelip kuşatacaklar düşüncesiyle alt katta bulunanların bir kısmı üst kata iki direk arasına çıkmaya bir kismıda sahaya girmeye başlamıştıkı bizde tercihimizi sahaya girmekden kullandık. Sahada çimlerin üstünde dolaşırken herkes duygusallaşmıştı.Kimileri pet şişelerle penaltı atıyor,kimileri yere çökmüş tribünleri hayranlıkla seyrediyordu.Bizlerde çimlere uzandık ve pankartımızı üstümüze örttük bir yorgana sarılıcasına.Nede olsa bizim yuvamızdı Beşiktaş İnönü Stadymu.Saatler 23:30'u gösteririken,yeter artık diyerek biz taraftarlar kendi arzumuzla stadyumu boşaltmaya başladık.Protestomuzu yapmış,mesajımızı vermiş görevimizi tamamlamıştık.Bizlere kötü sıfatlar yapıştıranlar utansın.Olay çıkarmadan,taşkınlık yapmadan ayrılıyorduk.En ufak birşeyde üstümüze saldıranlar anlamışlardır inşallah.Bizler hayvan değiliz,saadce BEŞİKTAŞ'ı gönülden seven bu vatanın evlatlarıyız.
|