BASKETBOL KÜLTÜRÜ |
|
Günlerden 19 Mayis,Gençlik ve Spor Bayramı sabahtan başlayan kutlamalar hız kesmeden devam ediyor.Ülker'i mağlup etme inancı ve umuduyla Akatlara doğru yola çıkıyoruz. Akmerkezde maç öncesi mola veriyoruz,biraz piyasa birazda makara!Bugün resmi tatil,maçın önemi belli Akatlar ağzına kadar dolar düşüncesi adımlarımızı salona doğru hızlandırıyor.Maç öncesi enteresan gelişmeler olmuş,tam ayrıntılar belli değil,kulaktan kulağa yayılanlar,pota arkasında sitem dolu tezahuratlar...Bir anda ortam gerginleşiyor maç öncesi üçlü sırasında saha içi karışıyor.Yakışmıyor taraftara karşı yapılan bu politika, tavırlar!!Maç başlıyor ve sonuna kadar da çekişmeli devam ediyor,öne geçiyoruz fakat geriye düşüyoruz.Bütün tribünler ayakta tam takır tezahürat edilirken,Beşiktaşlı oyuncular faul atışı yapacağı zaman herkes aynı anda susuyor,salonda çıt çıkmıyor,atışdan sonra kalınan yerden devam.Belki "defence" diye bağrılmıyor ama ıslık ve çıkan gürültü tam anlamıyla rahatsız edici.Basketbol kültürü buna deniyor sanırım.Hem salonu dolduracaksın hemde desteğini oyunun kuralına göre yapacaksın.Enteresan olan ise bu seyirci besketbol seyircisi değil,Beşiktaş'ı her branşda destekleyen taraftar kitlesi!Deplasman takımını seyirci boğuyor ama topda sevmeli ev sahibini.Maç boyunca bizi sevmeyen topun inadıda sonunda kırılıyor. İşte ne oluyorsa o son dört saniyede oluyor.İki sayı gerideyiz,maç bitti bitecek derken El-Amin topla beraber dolu dizgin hücuma kalkıyor.Öyle bir üçlük sallıyor ki son saniye biterken adeta reklam filmindeki NBA'li...Molada ne içtiğini bilemeyiz ama bizler için esas bayram şimdi başlıyor.Seri de 2-0 öne geçtik sırada Abdi İpekçi var...
|