Öylesine Bir Derbi

Günlerden Pazar. Fener'e elenmenin 2 gün sonrası. Aslında çok da büyük umutlarla kurulmayan takımın, hedeflerinin de üstüne yaklaşmasının getirdiği umutlu havanın yavaş yavaş kaybolmaya başladığı ayın sonları artık. Ligde ard arda gelen mağlubiyetler şampiyonluğun uzaklığı hakkında bir fikir verirken, derbiler önemini korumaya devam ediyor. Asıl önemli rakip oydu ama Fener olmadı Cimbom verelim maçındayız. Teselli armağanı gibi, çoğu kişi hatta karşımızdaki bir avuç ultra da farkında ve hatta emin Beşiktaş'ın galibiyetinden. Bütün salon görevini yerine getirmeye gelmiş. Maksat destek olsun, maç başa baş gidiyor gibi gözükmesine rağmen belli ki bir yerde kopacak. Biraz gecikmeli de olsa son çeyrek o da oluyor. Galatasaray'ın hem de 100. yılında bu iddiasızlığı koca derbiyi ne kadar da sıkıcı yapıyor. Akıllarda kalan, Cimbombom kümeye temennileri ne kadar içten söylendi bilinmez ama, Avrupa'da çeyrek finalde, bütün olumsuzluklarına rağmen yaşanan heyecan Türkiye'de yarı final ve finallerde yaşanmalı. Bisküvi ve bira markalarını desteklemeye yönlenmemeli insanlar diye düşünmeden edemiyor insan.

Ve bizim takım. Salonu ile, taraftarı ile çok daha fazlasını hak ediyor. Artık El Amin gibi istikrarlı yabancılar, biraz paraya da kıyılıp alınabilmeli, bu kadar ucuz kaçırılmamalı kupalar. Hâlâ mı Fener maçında aklımız… Galiba. İşte hayâl kırıklığının büyüklüğü.


BEŞİKTAŞ J.K. : 75
Galatasaray : 64

Apaçi