HAMSI TAVA |
Aylardan sonra ilk defa güzel ve ılık bir havada İnönü Stadyumunun yolunu tutuyorduk.Dünkü Fener galibiyeti eminimki bir çoğumuzu hala kendine getirememişti. Vapurda rastladığım bir sürü Trabzonsporlu taraftarlarında keyfine diyecek yoktu hani. Kapalıya girince ilk işim deplasman tarafına bakmak oldu herzamanki gibi.Kendilerine ayrılan yerden fazla bir bordo-mavi göze çarpıyordu. Kırmızı kalbi köşeye astıktan sonra dünkü maç ve perşembe hakkında yorumlar yaparak,eşi dostu selamlayarak maçın başlamasına kadar zaman öldürdük.Takımlar sahaya çıkınca bir ilk daha gerçekleşiyordu.2 takım oyuncularınını tribüne çağırıyorduk ama emindik ki basın bunu es geçecekti.Basına unutma bu güzelliği dercesine hatırlatma da yapıldı.Maç kalitesiz ama çekişmeli devam ederken eski açıkda bizim taraftarlar arasında bir kargaşa çıktı.Biz ne dışarda ne içerde bırakın fiili bir hareketi,küfür ble etmediğimiz uşaklar yaklaşık 150 kişi,bizim tribüne girmişler deplasman köşesine doğru kaçıyorlar.Peşlerinde de eski açıktaki renkdaşlarımız.Polis gene onları koruyor bizi kendi evimizde,suçsuz yere üstümüze geliyor.Malesef ne Caferağada ne Samiyende nede İpekçide de gene değişen birşey olmamıştı.Hatalı olanlar onlar,provakede eden onlar ama eminizki basın gene bizleri suçlayacak.Polisin onları dışarı atmasıyla gene sahaya dönüyoruz.Tahrikler devam ediyor küfür etmemiz için adeta.İlk yarıdaki A.Hasan penaltısına, tribündeki olaya rağmen soğukkanlı olan bizleri son dakikalardaki bariz penaltıyı çalmayarak bardağı taşırıyorlar.Yeter artık dercesine aynı anda aynı tempo tutuluyor. Kaptan gemisini son dakikada kurtararak bizleri sevince boğuyordu.İki gündür yorulan bedenlere moral dopingi bu sayede yapılıyor maç sonu çekilen üçlükle başımız dik evlerimize dönüyorduk.
|