KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR

Çankaya Belediyesi ile oynadığımız maçtan sonra tribünleri dolaşmaya başlamıştık.Salonun haftaarası bu saatte dolup dolmayacağı hakkında yorumlar yapılıyordu.Hatta diğer pota arkasına yapılan yeni ek tribünlerle salonun kapasitesi de artmış ve salona güzellik katmıştı.

Her geçen dakika salona gelen siyah beyazlıların artması,televizyondan canlı yayın olmasına rağmen salonun dolacağını gösteriyordu.Nitekim maçın başlamasına yarım saat kala salon tamamıyle doluyordu.Kendilerine ayrılan yere 200 kadar Fenerbahçeli taraftarda gelmiş takımlarını desteklemeye başlamışlardı.Kalpli pankartın önünde önce Twiggy terlikleri sonrada çevik kuvvet durunca bende pankartı oradan almak zorunda kalmıştım.Pankart ayaklar altında kalmamalıydı.Nereye asılır diye düşünürken localardan gelen teklife balıklama atlıyordum adeta..Siyah & Beyaz renklere verilen gönülleri temsil eden pankartı en görkemli yere astıktan sonra tribünde yerimi alarak takıma desteğe başladım."Zavallı Fener beter ol beter" tezahuratı eşliğinde Fener tribünleri kendi aralarında kavgaya tutuşmuşlar bizde sahadaki farkı iyice açıyorduk.İnşallah bu kavga yüzünden bizim salonu kapatmazlar!!!Beşiktaş taraftarını takımından ayırmak için her türlü bahane ve komployu kuranlar yüzünden akıllarada bu soru geliyordu.Onlar herşeyi yapar ama ceza hep Beşiktaş'a kesilir...

Bir ara maça eşitlik gelsede kendine güvenen takımımız farkı tekrar açıyor ve maçın son dakikalarına her zamanki gibi şamata ile giriyorduk.FİBA çeyrek finalde tekrar karşılaşacağımız maçlar öncesi moral buluyor ve keyifleniyorduk.Asker dönüşü gittiğim her maçı kazanmamızda ayrı bir keyif oluyor,uğurumunda devam etmesi beni mest ediyordu...


BEŞİKTAŞ J.K. : 74
Fenerbahçe : 63