UKRAYNA'DA BUZ TUTTUK

Uçak biletleri, vizeler alınmış bilinmeyene yolculuk için hazırdık. İstanbuldaki ilk maçta 4 gol yememiz sonrası tur bizler için imkansız gibiydi.

Kiev'e gidecek taraftarlarımızın geneli 2 günlük turlar ile deplasman yapacaklardı. Bizler ise pazartesi günü Kharkiv'e hareket ettik. Havalimanından tren istasyonuna ulaşımda zorlanmış olsakda aynı gün tren ile Kiev'e geçiyorduk. Amacımız hem geceyi trende geçirerek masrafımızı azaltmak hemde geceyi yolda geçirerek kısıtlı Ukrayna günlerini yolda harcamamak idi. Yorucu da olsa yataklı trende 10 saat süren yolculuk unutulmayacak bir anı oluyordu. Kiev'e geldiğimiz de Kharkiv'in aksine kar yağışı devam ediyor ve heryer bembeyaz idi. Hava sıcaklığı gündüz -11 C civarındaydı. Sabah 6 gibi Kiev tren istasyonuna varmıştık. Önce internet üzerinden rezervasyon yaptırdığımız evi bulduk ve yerleştik. Biraz dinlenip ısındıkdan sonra hem yemek yemek hem de şehri gezmek için merkeze indik. Kiev'de bulunduğumuz 4 gün boyunca evimizin merkeze 15 dakikalık yürüyüş mesafesinde olmasının avantajını sonuna kadar kullandık. Maç günü şehirde siyah beyaz atkılı taraftarlarımız gördükçe heyecanımız artıyordu fakat malesef maça gelenlerin tavırları üzücüydü. Ukrayna değince zaten akla herzaman votka ve kadınları gelir. Kiev caddelerinde dolaşan taraftarlarımız turu İstanbulda kaybetmiş olmanın rahatlığı ile birlikte kendilerini bu iki konuya vermişlerdi. Biletleri olmasına rağmen maça gelmeyenler, maça gelip ilk yarı biter bitmez stadyumdan ayrılanlar, yaşları 30-40-50 civarında olmasına rağmen ilk defa alkol görmüş gibi zil zurna sarhoş olup kusanlar, kadınsızlıkdan duvara tırmananlar lar lar... Evet tribün böyle idi. Sahadaki topçularımızı da tv başından herkes gördü. Ukrayna'da buz tutuyorduk ve sınıfta kalıyorduk.

Ukrayna kendini bilen için güzel, kendini bilmeyenler için ise rezilliklerin yaşandığı bir şehir olarak hafızamda kalıyordu. Cumartesi sabahı tekrardan Kharkiv'e tren ile geçiyorduk. Bu seferki hızlı tren idi ve sabah 6 gibi kalkmasına rağmen öğlen 12 gibi Kharkiv'e varmıştık. Kharkiv şehri öğrenci şehri olmasının dışında bir özelliği yok hatta Kiev'e göre çok daha da fakir ve bir o kadar da daha da soğuk idi.Alfabesinin farklı oluşu, halkın genelinin ingilizceyi hiç bilmemesi sorunları dışında bir sorun yaşamadık. Otelimize yerleştikten sonra Kharkiv'de de ufak bir tur yapıyorduk. Pazar öğleden sonra İstanbul'un yolunu tutarken camia olarak kafa yapısı,futbol anlayışı ile malesef Avrupa'nın çok gerisinde olduğumuzu anlıyorduk.


Dinamo Kiev : 4
BEŞİKTAŞ J.K. : 0