ATAN KAZANIR SPOR

Cumartesi akşamları oynanan maçları hem seviyorum hemde sevemiyorum. Seviyorum niye? Nedeni basit maç sonrası İnönü stadyumundan sonra Taksim 5 dakika eğlenceye devam hele kazandıysak durmak yok. Ertesi gün tatil maç yorgunluğu ile sabah erken kalkıp işe gitme işkencesi çekmiyorum. Sevemiyorum neden? Bununda cevabı basit. Cumartesi akşamları özel hayat sosyal yaşam mücadelesi, izinler koparma sevgiliden, eşden dostdan aileden.Birde merkezi yollardaki kilit olan felç trafikde omuz omuza mücadele daha sayalım mı?

Neyse bu tip mücadelelere bünyemiz alışık, geçde olsa stadyuma ulaşıyorum. Beni bekleyen dostlarla içeri girdiğimizde maç başlamış, dakika 15 civarı hatta haftalardır zar zor gol atan Beşiktaş bana nazire yaparcasına maçın tek golünü atıyor. Sonuçmu? Zaten gol göremeyen Beşiktaşlılar olarak birde busefer benim yüzümden gol göremiyorduk. Oyun sıkıcı, hava kötü, Ankaradan gelen abimizde yok buna rağmen yüzümüz gülüyor nedeni ise yaklaşık 1000 kadar sarı-yeşil-lacivert renklerinde taraftar topluluğu. En azından deplasman tribünü dolu. Sesleri pek gelmiyor kapalıya. Zaten kapalı bağırırken duymamızda imkansız. Oyun adına birşey anlatamıyorum,anlatmayıda sevmem. Meraklısı varsa forumları takip etsinler herkes köşe yazarı, herkes takım kuruyor, taktik veriyor. Trübünlerde "tıktıktık kim o? Ankaragücü" makarası dışında pek fazla değişiklikde yok.

Başkan kapalının kapılarını sıkı sıkı kapattırmış. Altdan üste, üsten alta geçiş yasak. Tribün temizleme devam ediyor birde stadyum dışındaki karaborsacıları temizleseler.


BEŞİKTAŞ J.K. : 1
Ankaragücü: 0