BAYRAM ZEHİR OLDU

Aylardan sonra İstanbul semalarında tek bulut yok, hava ısınmaya başlıyor masmavi gökyüzü ve parlayan güneş altında. Özlemişiz bu havayı diyerek bütün İstanbullular kendilerini sokaklara sahil kenarlarına bırakıyorlar. İstanbullu bayram ediyor adeta ama esas bayram Beşiktaş semtinde. Bambaşka bir şölen var takım otobüsü karşılanacak Yıldızda ve stadyuma kadar eşlik edilecek. Herşey çok güzel teoride.

Bu organizasyonu ilk duyduğumda 2 endişem vardı.İlki saatlerin ileri alınması günlerin uzaması ile meşaleli yürüyüşün fotoğrafdaki gibi güzel olamayacağı ve yeterince ilgi gösterilmeyeceği idi. Saat 17:00 ye doğru Zincirlikuyudan semte giderken siyah beyazlıların sahilden yıldıza doğru ellerinde bayrakları ve meşaleleri ile yürümeye başladıklarını görünce ilk endişem tatlı bir mutluluğa ve heyecana dönüştü. Direk Kazan'ın oraya üst geçide gittim. Üst geçit boştu ama Kazan'ın yanındaki küçük park herzaman ki gibi doluydu. Dakikalar geçtikce kalabalık artıyor alkol alanlar kendilerinden geçiyorlardı. İkinci endişemin kabusa dönüşme ihtimali kuvvetleniyor diyerek panik olduk ve saat 18:00 civarı kaldırımlar taşmaya başladı, insanlar yollara inmeye başladılar bende arkadaşlarımla müdahale etmek istedik. Arkadaşlar "trafiği tıkamayalım ki otobüs zamanında gelsin" diyenlere, küfür edenlerin sayısının artması ile durumun kontrolden çıktığını gördük. Emniyet güçlerimizin sadece takım otobüsü etrafında toplanmış olması ve malesef sokaklarda hiçbir önlem alınmaması fırtına öncesi sessizliği gösteriyordu.Üst geçidin yoğunluğunun artması kuvvetli rüzgar ve güneşin etkisini kaybetmesi ile hava soğumaya başlayınca Kazan'ın karşı kaldırımına indik. Saat 19:00 civarı takım otobüsünün Kazan'ın önüne gelmesi ile film koptu adeta. Gözgözü görmüyordu kuvvetli sis fırtınasını andıran bir tabaka kapladı heryeri. Görüntü çok güzeldi ilk defa bukadar yoğun dumana şahit oluyorduk adeta şampiyonluk kutlamasındaki gibi sokaklarda ve güzel semtimizde. Alanyadan misafir gelmiş bir abimizin "stadyuma yeni gelebildim, store'un önünde bekliyorum neredesiniz?" mesajı sonrasında hızlı adımlarla stadyuma ilerlemeye başladık. Bizi stadyumun önünde bekliyordu. Caddelerdeki bu güzel kalabalık stadyuma varmadan hemen onun yanına gidelim onu alıp içeri girelim yoksa turnikelerde çok sorun yaşarız düşüncesi ile koşmaya başladık. Filmde adeta bu sıralar koptu. Dolmabahçe'nin o mistik tarihi yolundan süzülüp gitmiş takım otobüsü peşinde koşar adım ilerlerken bizim arkamızdan gelen çevik kuvvet ile taraftarlarımız arasında sürtüşme başlamış. Adeta otobüsü paylaşamayan birbirini kıskanan iki kardeş gibi. Sonrası malum. Biz stadyum içindeyken ortalık savaş alanına dönmüş. Bayram zehir olmuş taraftarımıza. Maçda bu olumsuz ve gergin elektrikli ortamda başladı. Olası puan kaybında gösterilecek tek hedef taraftar olacak fatura gene bizlere kesilecekti. Nitekim galibiyete rağmen önce hocamız sonra yönetimimizden taraftarı suçlayıcı demeçler verildi.

Kendini bilmez 3-5 kişinin uygunsuz davranışı, önceden alınmayan önlemler sonrasında fatura gene biz çok seven iyi niyetli siyah beyazlılara kesiliyordu. Bizler alışığız ama malesef ders alamıyoruz.


BEŞİKTAŞ J.K. : 1
Kayserispor : 0