MUTSUZ ADAM

İki haftada alt üst olan hayaller, puan tablosunda hızla inilen basamaklar ve artık adresi belirsiz sitemler. Tablo renksiz, kendi mutsuz doladı yine atkısını boynuna. Semte erken gitmek gelmese de içinden iki kelam, üç beş selam için attı kendini dışarı. Coşku yoktu bu sefer içinde, ümit de azalıyordu attığı her adımda ama aşk bu işte. Küllenmeyen ve her seferinde yeniden alevlenen. Karanlık gecede bir çığlık gibi içinde duramayıp göğe yükselen. Her gecenin bir sabahı olduğuna inananlarla beraber çıkıyordu yine oturması gereken koltuğun üzerine. Ne olursa olsun yine havadaydı yumruklar ve sahadaydı gözler.

Tribüne gelenlerde hava böyleyken saha içindekiler de iki haftadır üzerlerinde dolaşan kara bulutları dağıtmak isteği içindedir diye düşündük. Ligin ilk yarısının son maçında yine puan tablosunda yukarılarda yer alan bir ekiple karşılaşmadan önce evinde alınacak galibiyet önemli. Aksi halde kara bulutlar hiç dağılmayabilir ve yıldırım bile çarpabilir bizi. Daha ne kadar çarpılacaksak. Maçı sadece galibiyet bekleyen gözlerle, ‘1-0 olsun bizim olsun’ diye izleyenlerin düşünce gücü müdür, bir türlü ikinci golü bulamayan bizimkilerin beceriksizliği midir bilinmez maç da bağlandı kaldı 1-0’a. Her zaman cinleri ‘kış’layan bizken, direkten dönen topla alkışlayan taraf olduk maç sonunda.

İki haftada ligin rengi epeyce değişti. Sıralamada herkes birer puan farkla arka arkaya dizildi. Anadolu ateşi zirveyi sarmışken, Ligin lideri birinden ötekine devroldu. Bizim liderlik keyfimiz de geçen sene ki gibi kısa sürdü. Üçer puan dağıttıklarımız tepemize çıktı, sonuncusuna da ikramda bulunursak yılbaşına herkesi mutlu sokacağız demektir. Pek de gür çıkmayan sesler bir sonraki hafta galibiyet alınmadan İnönü’ye gelinmemesini futbolculara iletirken umarım onların büyük bir kısmının aklı noel tatilinde değildir.


BEŞİKTAŞ J.K. : 1
Ankaragücü : 0

BADEM