NEYLEYİM |
Bayramda herkes bir yerlerde ama gözler ekranda Ukrayna’daki müsabakayı izlerken ilk maçtan dolayı aynı endişelerle maçı izledik. Korktuğumuz başımıza geldi ve ne zaman çıkarız diye düşündüğüz UEFA gruplarına kalamadık bile. Adını ilk defa duyduğumuz ama İnönü’de aldığımız tek farklı galibiyetin yetmeyeceğini düşündüğümüz takıma karşı sadece turu kaybetmedik. Geçen yıllarla beraber kaybettiğimiz bir çok şeyin yanında bu maç, tur da gitti. Daha dün göklere çıkardığımız topçular sahada yoktu sanki. Sonuçta yenildik, elendik ve döndük. Geçen sene yine böyle bir Avrupa hezimetinden sonra yoğun protestoların yaşandığı maçta çok önemli bir 3 puan kaybı yaşanmıştı. Stada gelen herkes çelişki içerisinde neye bağıracağının şaşkınlığındaydı. Takımın sahaya el ele çıkıp tribünlerin önüne gelmesi ve bir nevi özür dilemesi yeter miydi onca yaşananları unutturmaya. Ayrıca özür beklenen onlar değildi öncelikli olarak. Artık beklenen de özürden fazlasıydı. ‘Alnınıza sürülen lekeyi silin’ tezahüratı sonrası sessizlik sadece beş dakika sürebildi. Sessizliği yırtan tezahüratla da gol geldi. Sevinmeye mecalimiz yoktu ama yine de elbette maçın kazanılması isteniyordu. Çok uzun zamandır farklı galibiyet, rahat maç kavramlarını unutturan takımımız bu maçta da ilk yarı bitmeden yediği golle hem kendini hem bizi sıkıntıya soktu. Protestosuz desteklenen takım oynayamadı. Yoğun desteğe rağmen golü zor buldu ve ite kaka bir üç puan çıkardı sahadan. Tek tek oyuncu yazmak haksızlık olur. Hafta içini yaşatan da bu takım, bugün sahadan galip ayrılan da. Sonra hoca ağır adımlarla terk etti sahayı. Kimi ıslıkladı, kimi alkışladı. Gider mi kalır mı belirsizliğiyle gözden kayboldu soyunma odasına giden yolda. ‘Tencere dibin kara, seninki benden kara’ diye bir laf vardır. Şu anda ligin tablosu tam o hesap. Her ne kadar Kara Kartal da olsak bu tabloda daha az kara olan biziz. Rakiplerin dertleri de birikmiş durumda. Aynı yolun yolcusuyken şimdi bizim sırtımızdaki küflerden biri yok. Diğerlerini doldurmak için yolumuz uzun. Dere geçerken at değişir mi? Daha önce çok değişti, küfeler hep boş kaldı. Dolduranlar başkası oldu. Bakalım şimdi neler olacak.
BADEM
|