ZİYAFET Mİ, İDARE ET Mİ? |
|
Hocamız ilk defa bir maç öncesi inşallah’lı cümleler yerine iddialı kelimeler ile bizleri stadyuma davet ederek iftar sonrası ‘ziyafet’ çektireceklerini belirtmiş ve hepimizin iştahını kabartmıştı. İlk eleme maçları kazasız belasız atlatıldıktan sonra lige de iyi bir başlangıç yapan Beşiktaş bu sene kolay gol yemeyecek diye düşünüyorduk. Nitekim dün akşam da kalemizde gol görmedik ama iri kıyım rakip oyuncuları ceza sahamıza kadar o kadar kolay geldiler ki her seferinde gözlerimizi kapattık. İkinci yarıda direkten dönen topla beraber belki de onlar için tur da direkten döndü. Etkili kontra atakları ile bulabilecekleri muhtemel bir gol bizim için iki hafta sonraki Ukrayna seferini stresli bir hale sokabilirdi. Şimdi 1-0’lık skorun yaratacağı ufak bir avantaj ile gideceğiz. Düne kadar tek forvet oynayan takımın sahaya dizilişinde çift santrafor görenler olarak merak içerisindeydik. Sadece üç yerli (Nobre’yi saymazsak) ile mücadeleye başlanması da ilginç bir ayrıntı idi. Görünen o ki Beşiktaş bu sene güzel olacak ama bu güzelliğe sahada ön ayak olacak bir iki kramponun gününde olması şart. Delgado takım kaptanlığının yanı sıra bir gemi kaptanı gibi sonuna kadar sahada olmalı. Olurken de artık olgunlaşmış futbolunun meyvelerinden tattırmalı. Holosko çok istekli. Avrupa maçlarına alışık olmasa da onun için rakip fark etmiyor. Topla buluştuğu anda sadece kaleyi düşünerek hedefe kilitleniyor. Zapo (formasında o kadarı yazıyor) her maç aynı disiplin içinde oynuyor. Skora ve dakikaya bakmaksızın, oyundan kopmadan her yere ayağını uzatıyor. Önümüzdeki maçlarda bir duran toptan gelen orta ile kafa golünü de görebiliriz. Ramazan ve sıcaklar sebebiyle geç saatte oynanan maçlar oyuncuları olduğu kadar tribünleri de etkiliyor. Hem nitelik hem nicelik açısından beklenen performans gösterilemiyor. Takımın oyunu da heyecanlandırmayınca gollerle coşamayan tribünler ‘iki geliyor iki ‘ yerine ‘iki gelsin iki…’ şeklinde uyarlama ile takıma sitemkar destek vermeyi sürdürse de beklenen gol bir türlü gelmedi. Maçın saati sebebiyle iftar yemeğini semtte yedikten sonra arkadaşların baklava teklifini geri çevirerek stadın yolunu tutmuştuk ama hocamızın ziyafet sözü fos çıkınca aklımız da baklavalarda kalmadı değil doğrusu. Artık inşallah (!) iki hafta sonra turu geçince lokum gibi bir gruba düşeriz de telafisi olur. Ne diyelim.
BADEM
|