RAMAZANDA ANKARA |
|
Eski açık tribünlerinin merdivenlerindayim.Ramazan ayı içerisinde olduğum için en çok sigarasızlıktan şikayetçiyim.Forza tayfasıyla beraber saat 09:30 itibariyle Ertaç Turizm'in otobüslerinden birisiyle yola çıkıyoruz.Bostancı köprüsünün orada biz 15 kişi kadar Özgür Kartallar'ın bulunduğu otobüse geçiyoruz.İstikamet Başkent. İlk mola yerimiz İzmit'in girişindeki BP istasyonu oluyordu.Ben oruçlu olduğum için şöyle bir hava alıyorum.Uzun süredir gelemediğim memleketimden geçerken içimi bir hüzün kaplıyordu.Gözümü açtığımda Bolu Dağında tuvalet molasındayız.Ankara'ya vardığımızda kötü bir süpriz bekliyordu bizleri.Ulus'a yani Ankara 19 Mayıs Stadına giden yoldaki çalışma nedeniyle Beşiktaş taraftar otobüsleri alternatif yollar bulma çabasına giriyordu.Bütün otobüsler şehirde dağılmış,kendilerince bir rota çizip biran önce stada ulaşma çabasındaydı.Bizde bu çaresizlik ortamında kendimizi meşhur 7.cadde civarında bulduk.Neyse ki otobüse sonradan dahil olan Ankaralı bir arkadaşımız yolu tarif ediyordu da stada rahatça varabiliyorduk.20'ye yakın İstanbuldan gelen otobüs stadın yanındaki otoparkta park halinde beklemeye başladık.Ayhan Abi otobüslere teker teker binerek herkese biletlerini dağıttı.Biletimi aldıktan sonra Ankara için iftar vakti dedim ve köftecinin başına çöktüm.Karnımızıda doyurduktan sonra kalabalığa kalmadan içeri girdim ve asker abimden aldığım emaneti köşeye astım,sahibine selam dursun,ona moral versin diyerekten.Maçın başlamasıyla birlikte müthiş tezahüratda Ankara caddelerinde yankılanıyordu.Maçın ikinci yarınsında yenen beraberlik golü ve arkasından çıkan kavga herkesin keyfini kaçırmıştı.Maç berabere sonuçlanıyor gerek sivillerin gerekse robocopların müdahalesiyle Beşiktaşlı taraftarlar teket teker göz altına alınmaya başlanıyordu.Zorlanarakda olsa otobüslerin oraya vardığımda işin rengi ortaya çıkıyordu.Birçok arkadaşımız Gençlik Parkı içindeki karakolda tutuluyordu.Otobüsler İstanbula doğru yola çıkmaya başlamış en sona bir otobüs bekletiliyordu kalan taraftarlar için.Son otobüsü karakolun karşısına çekip beklemeye başladık.Buarada bu otobüsün üstü yarı açıktı.Ankaradaki üst geçitlerden biri tepeyi traşlamış meğersem.Kalın brandadan bir pankartı tavana asarak kendimizce önlem aldık. Bolu Dağında yapılan mola ve sahurdan sonra yola çıkıyorduk tekrardan.Tavandaki pankart soğuğu kesmiyordu tabiki,otobüsün kaloriferi ve birbirimize sarılarak uyuklamamız görülmeye değerdi.Sabahın ilk ışıklarıyla İstanbul'a giriyoruz.Pazartesi sabahı hava sıcak ve Barbaros Bulvarında trafik yoğun.Güneş yüzümüze o kadar sert vuruyor ki,hepimizin uykusu dağılıyor.Yanımızdan geçen İETT otobüslerinde uykulu gözlerle işe giden vatandaşların "manyak mı bunlar?" şeklindeki bakışına "hayır biz BEŞİKTAŞLIYIZ" dercesine haykırıyorduk....
SİNAN
|