Yarı Finaldeyiz

Futbol takımının kötü gidişinden sonra hepimizin tek umudu basketboldu ve bu inançla 2-2'lik serinin son maçı için Süleyman Seba spor salonunun yolunu tuttuk...

Salonda yine alıştığımız bir kalabalık vardı.Maçtan önce,bir önceki maçın kahramanı Ayuso 'şarapçı' tezahurtları eşliğinde tribüne çağırıldı.Giriş kapısının karşı tarafındaki pota arkasında bulunan portatif tribün çökmüş olmasına rağmen orasıda tıklım tıklım doluydu...Alen abi salona gelir gelmez,vip tribünüde ayağı kaldırarak üçlü çektirdi.Maç öncesi bu şekilde geçti..

Zaman geldi çattı ve maç başladı.Darüşafaka karşısında takımımız iyi oynamasına rağmen bir türlü farkı açamıyordu.Darüşafaka farkın açılmasına bir türlü izin vermiyordu.İlk periyodun sonunda 12 olan farkı,2. periyodun başında hemen indirip yine maça ortak oldular.Dakikalar geçtikçe streste artıyor belkide bütün yılın çabası bir maçla boşa gidebilirdi.Ancak 3. periyodun ortalarından itibaren gittikçe artan desteğimiz yavaş yavaş Darüşafakayı sahada ezmeye başlamıştı.Son periyod'da heyecan doruktaydı ve biz bir yandan Darüşafaka hücumlarını ıslıklarken bir yandan kulağımızı tıkıyorduk.Nihayet Ayusonun son iki serbest atışı ile fark 4 sayıya çıktı ve maçı kazandık.

Maçın bitimiyle birlikte salonda inanılmaz bir ortam oluştu.Basketbolcular salonda galibiyet sevincini bizimle paylaştılar ve soyunma odasının yolunu tuttular.Ama böyle mükemmel bir gün için daha iyi bir final gerekliydi ve o final "Alen sahaya üçlü çektir Kartal'a" tezahuratı ile başlamış oldu.Maç bitmesine rağmen salonu terketmemiştik ve Alen abinin üçlüsüne eşlik ettik.Gerçekten inanılmaz bir andı.Artık seslerimiz tamamen kısıldığından gönül rahatlıyla evlerimizin yolunu tutabilirdik.Sırada Ülker maçı var.Darüşafaka maçını izledikten sonra neden olmasın diyorum...

Cliff