HER HOROZ KENDİ ÇÖPLÜĞÜNDE ÖTER

Vapur Beşiktaş'a yaklaşırken denizden İnönü stadımızı görmek bile ayrı bir heyecan veriyordu.Ramazan gelmiş Beşiktaş'ımızda sanki gol orucuna girmişti.Maç günü herkesin aklında, ne zaman iftar yapıcak Beşiktaş'ımız sorusu ile iftar yapmak üzere semtde turluyorduk ki zamanın yaklaşması ile reklama girmesin isim vermeyelim şimdi,son zamanlarda devamlı gittiğimiz mekanda toplanmıştık.

Ülkede ki hoş görünün nekadar yüksek olduğunu birkez daha anlıyordum.Benim gibi niyetli olanlar topun patlamasını beklerken,niyetli olmayanlar midelerine indiriyorlardı yemeklerini..Top patlamış bizde hücuma geçmiştik,aklımız ise 1-2 saat sonra ki meşin yuvarlak daki topa kaymıştı karınlar doyunca.. İftar sonrası ağırlık çöksede Dolmabahçe de yürümenin zevki başka oluyordu.Denizden esen ılık bir hava ve yosun kokusu,yaprakların hışırtısı ve hızlı adımlarla yürüyen kaşkollu,formalı renkdaşlar ve göğe yükselen ışık topluluğu.. Eskiden stad çevresi ve yol boyunca köftecisi,bayrakcısı olur sanki caddeler siyah beyazla donatılırdı.Tükürük köftesinin kokusunu aldım mı maça geldiğimi anlardım..Şimdi bomboş etraf..Belki 1 köfteci var veya yok..Lisanslı ürün ayağına işportacı da kalmadı artık..Oysa ki işportacılarda satılan atkıların kalitesini hala yakalamadı BJK Store..

Maça gel maça gel diyen varsa daha çok bekler..Karakartal, iftarını horoz ile yapıyordu belki ama yüreklerimiz ağzımız da,ne yediğimizi anlıyorduk nede çiğnediğimizi..


BEŞİKTAŞ J.K. : 3
Denizlispor : 2