HAKEM BUZ GİBİ GOLÜMÜZÜ İFTAR NİYETİNE YEDİ |
2 hafta önce yaşadığımız son acı kayıbın ardından ilk kez sahaya ve tribüne çıkacaktık Ankara’da. Her sene 19 Mayıs’a gitmek üzere yola düşen bizler bu sefer Ankaralıların “Olimpiyat’tan da beter” dediği Yenikent Asaş Stadı’na gitmek üzere Ankara yoluna koyulduk. “Pankartlar yine yasak mı olacak, atlı polisler yine atlarını üzerimize şaha kaldırır mı, sular kesik midir?” gibi sorularla stada vardık. Gerçekten de dedikleri kadar vardı, bildiğin dağ başına bir stat yapmışlar. Güvenliğini polis yerine jandarmanın sağladığı statta bir diğer farklılık da pankartlar konusundaydı. 19 Mayıs’tan farklı olarak herkes pankartını rahatça asabildi. Derken maç başladı, istediğimiz oyunu sahaya yansıtamadık ve çok sıkıcı bir ilk yarıyı sona erdirdik. Tribünde de çok iyi değildik. Kopuk durmamız, çoğu kişinin oruçlu olması, İstanbul’dan organize gelin(e)memesi gibi sebepler etkili oldu. Yine de Ankaraspor’da “taraftar” diye bir şeyin bulunmamasının da etkisiyle yeterli desteği verdik takıma. En azından kendilerini deplasmanda hissetmemelerini sağladık. Bu arada yeni transferlerimiz Higuain ve Diatta da ilk kez ilk 11’de karşımıza çıkmıştı. Higuain ilk yarı boyunca çok koşup çok çalışmasına rağmen pek de faydalı olamadı. Ama zamanla daha iyi olacağı konusunda ümit verdi. Diatta ise herhalde herkesin gözüne girmiştir. O da gayet soğukkanlı, bizlere güven veren bir futbol oynadı. İkinci yarıyla beraber tribündeki oruç tutan taraftarlar oruçlarını açarken, Ankaraspor biraz daha baskın oynamaya başlamıştı. Son dakikalara geldikçe aklımıza son dakika ve uzatmalarda attığımız goller gelmeye başlamıştı. Tello’nun kestiği orta kaleciyle içeri girince gol diye zıpladık ancak bu sefer izin verilmedi bariz golümüze ve 3 puanımız resmen gaspedildi. Biz biliriz ki Kartal böyle kahpeliklerin olduğu böyle zamanlarda daha yüksekten uçar. Salı akşamı Marsilya semalarında uçmak üzere…
NİKO
|