EZİYETTEN MEZİYETE

Önce üç haftalık gol, sonra da dört haftalık üç puan hasretimize son verileceğinin ümidiyle Cuma akşam trafiğinde yol alırken, saatler ilerliyor ve semtteki bir başka bekleyişin de boşa olduğunu görüyorduk. Bursa’dan takımı taşıyan tek bir otobüs dışında Beşiktaş’a uğrayan 16’lı bir plakaya rastlanmıyor. Oysa ki bir sene boyunca hesap kitap yapılmış, mesajlar iletilmiş, davetiyeler bastırılmıştı.

Hafta içinin son günü olmasına rağmen tribünlerin tamamına yakınının doluluğu, geçen haftaki olumlu futbol sonrasında artık takımdan bir çıkış beklendiğini gösteriyordu. Kapalı tribünde, iki hafta önceki sloganlı suçlamalara yönelik protesto amaçlı beş dakikalık sessizlik ve açılan pankartlarla cevap verildi. Beş dakika sonra ise sessizliği ve gecenin karanlığını yırtan bir gürültü. Tribündeki gürültünün dozajı oynanan oyun ile düşmeye başladığı anlardaysa basit bir hata ile golü kalemizde gördük. Haftalardır izlediğimiz filmi tekrarlanmasını istemiyorduk.

İkinci yarıyla beraber biz tribünde, Kartal sahada ritmini hızlandırınca özlemle beklediğimiz goller peşpeşe gelmeye başladı. Hem de birlikte oynayamayacakları iddia edilen iki yabancımızdan. Hele bir Brezilyalı izledik ki topu her ayağın alışında yüreklerimize su serpiliyordu. Çektiğimiz eziyete, bildik meziyetlerini sunarak son verdi resmen. Bu sene her maçta olduğu gibi yine tek farklı önde girdiğimiz son dakikalarda da rahat değildik. Son anlarda gelen golle bu stresi de üzerimizden atarak, kısa bir süre de olsa keyfimizi sürdük.


BEŞİKTAŞ J.K. : 3
Bursaspor : 1

BADEM