17 SAAT 66 KALP |
Çok soguk...Heryer bembeyaz...Saat 11.00 cumartesi sabahı ve yapılması gereken bir sürü iş,takip edilmesi gereken bir sürü odev çalışılması gereken son sınıf sınavları...Yolumuz Mecidiyeköy'e doğru pankartı teslimatını kutsal emaneti almaya...Kar yagıyor İstanbul'a ben de ayağıma çift çorap giysem acaba sıcak olur mu diye kendimi kandırmaya çalışıyorum...Başkandan pankartı aldık koyulduk Abdi İpekçi yoluna.Hava çok soğuk ama salon sıcacık bir havayla karşılıyordu 100 kadar Beşiktaşlıyı. Takımlar anons edilirken ufak ufak biz de tezahürat etmeye başladık ki , boyle az taraftarın olduğu maçların havası da ayrı oluyordu.Maç 39.55 saniye kafa kafaya gittikten sonra torbacı kılıklı guardımızın maç boyunca gösterdiği gayretin ödülünü son 5 saniye basketiyle aldık.Basket maçıyla başlayan haftasonu spor faaliyetlrimiz de sırayı Antalya'ya gidiş hazırlıkları alıyordu.Çiçek pasajında arkadaş ortamının Beşiktaşlı kalabalığı masaya ağırlığını koymuştu ki ve tam da muhabbetin en güzel yerinde yola çıkmak zorunda kaldık geride rakı masasını ve kıvırarak dansözleri bırakarak.İnönü stadı önünde toplanan kalabalık otobüslerin gelmesini bekliyorduk daha fazla soğuk yememek için yerimizde zıplıyoduk. Saolsun abiler otobüsler herkes zamanında geldi ve yola çıktık.Genel mazot ihtiyacını giderdikten sonra başladı Antalya maceramız. Ben martı niko zapatista yıldırım ve okmeydanı tayfası arakaya doğru suadiye öne doğru abiler de en arkaya yerleştik otobüse.Ama aksilikler daha yolun başında yakamıza yapıştı ve kötü haber geldi.Stadyumdan çıkan 2 otobüsten boş olan ;ki bizim otobüs dolu olandı ve paketti , arıza yapmış istanbul'a geri donmek zorunda kalmıştı.Biz de mecburen yolda bizi bekleyen Sakaryalı arkadaşları almak zorunda kaldık.Ve otobüsümüz Kütahya sınırına dayandığında 66 kişi olarak yoluna devam etmekteydi.
|