BÜKREŞ'E DE KAZIDIK İSMİNİ |
Kuralar çekilip Bükreş deplasmanının belli olmasıyla başladi hazırlıklar aslında. Ama malesef hem gidilmesi gereken yaklaşık 2000 km, iş ve aileden uzak 4 gün bircok avrupalı kartalı düşündürüyordu.. Nitekim beklenen oldu ve Almanya dan 3, Ingiltere ve Belçika dan birer Kartal yani 5 arkadas kader birligi yapip bu zorlu deplasmana gitmeye karar verdik... Tek ümidimiz Romanya da yaşayan Türk vatandaşlarının ve Beşiktaşlıların çok oluşuydu. Ama nerden bilebilirdik ki güvendiğimiz dağlara daha kış gelmeden karlar yağacağını. Önce Münih'e 2 saatlik bir araba yolculuğu ve daha sonra tekrar 2 saatlik bir uçuşla Bükreş'in şehir dışında olan Havalimanina indik... Bizi bekleyen abimizle beraber taksi ile kalacağımız otele gidebilmek için taksiciyle pazarliğa başladık. Romanyalılarin bayağı bir tilki oldugunu duymuştuk ama 2 km yol için 20 euro isteyecek kadarda yüzsüz olduklarını tahmin etmemiştik ama neyse makul bi fiyata anlaştık. Belçikalı arkadaşımızın ayarladığı otele yerleştikten sonra o akşam 5 kartal Bükreş'in tarihi ve turistik yerlerini dahada güzelleştirmek için spreylerle yola çıktık.. Akşam yemeğinin ardından bir çok yere imzamızı bıraktık ve soluğu bir barda aldik. Bi yandan Steau Bükreş'in sanssiz bi sekilde Real Madrid'e yenilmesini izlerken diger yandan biralarimizi yudumluyorduk. Kiz arkadasiyla yanimiza gelen bir gazetenin Spor yazari ile koyu bir sohbete basladik. Elbette telefonlarimizda kayitli olan videolari göstermeden olmazdi.Bükres takimlariin birbirlerine olan düsmanliklari burda da gözümüzden kacmadi.Gece gec vakit otele döndügümüzde yarin aksam ki mac icin neler yapacagimizi , ne gibi hazirliklarda bulunacagimizi konusmaya basladik.Buna göre Ümit , Istanbuldan gelecek olan Alen abileri karsilayip direkt stada gelecekti.. Bizde Romanyali Kartallarla tanisip kaynasip onlarla hem fikir alisverisinde bulunarak hemde gövde gösterisi yaparak stada gitmeyi planladik. Ertesi sabah karsilastigimiz en büyük sürpriz ise dinmek bilmeyen yagmur oldu. Pankartlarimizi hazirladik. Üzerimizi hazirlikli olmamamiza ragmen kalin giymeye calistik.Daha sora Romanya Besiktaslilar Dernegi baskani olan arkadasi arayip nerede bulusacaklarini, bizim yurtdisindan geldigimizi, kimseyi tanimadigimizi mactan önce hem tanismak icin hemde maca beraber gidip güzel dostluklar kurmak amaciyla bulusmamizi teklif ettik. Ama dedigim gibi güvendigimiz daglara karlar yagmis, Besiktasliligindan bile süphe ettirecek sekilde biletinizi bizden almadiysaniz bizle gelemezsiniz gibi küstahca ve terbiyesizce bir cevap aldik. Elbette kimseye yalakalik yapacak degiliz ki herhalde biletleri normal fiyatinin yaklasik 2 kati bir fiyata satan birini Besiktaslilar Dernegi baskani yapanlara bu durumu bildirmek daha dogru olur diye düsündük. Ümit'i havalimanina yolladiktan sonra 4 arkadas stada dogru yola ciktik. Alen abinin ve diger arkadaslarin ugraslari malesef sonuc vermedi. Yani maca gelen bir cok seyirci sifatlarina yakisacak bi sekilde maci seyrettiler. Ama onlarinda cogu 45 dakika dayanabildiler yagmura.Besiktasimizin 85 dakika mücadele etmesine hakem dur demis ve son dakikalada verdigi komik penaltiyla adeta 1 puanimizi caldi.. Biz ise 90 dakika susmadik yine. Mac bitiminde pankartlar yagmurla iki kat agirlasmis yerde en az 20 santim su birikintisi olusmustu. Parmaklarimizi hissedemez duruma gelmistik.Abilerimizi otellerine biraktiktan sonra onlarla vedalastik ve kendi otelimize dogru yola ciktik.Otelimize vardiktan sonra ilk isimiz üzerlerimizi degisip sicak dus almak oldu.Yoksa zatüreden gidebilirdik. Ertesi sabaha kadar günün analizini yapip arkadaslarla vedalastik ve havaalanina dogru yola koyulduk. Eve vardigimizda hayal kirikliginin yaninda takimiza yine destek olmanin hakli gururunu yasiyorduk..
|