BUNLAR SAKAR YA

Sakarya’dan bahsetmiyorum, onlar Dolmabahçe’den kır çiçekleri toplar gibi puanları alıp giden diğer takımlardan çok da farklı değillerdi. Cordoba’yı aratmayacak bir kalecileri ve puan almaya inanmış topçuları vardı. Peki ya bizim? İki günlük file bekçisi iki maçlık homurdanma sonrası gönül almaya yeltenen tribünü uzaktan eldivenlerini sallayarak yelliyor sadece. Diğerleri de bir o yana bir bu yana koşarak rüzgar yapmaktan başka bir işe yaramıyorlar. Hani mücadele ediyorlar diyeceğiz ama kendimizi kandırmaktan başka bir işe yaramayacak. Maçın uzunca bir bölümünü bir kişi eksik oynayan ligin muhtemel misafir takımına karşı üstünlük kurmaktan aciz bir takım. İşte sakar olan bunlar, bizimkiler yani.

Kalenin ağzına kadar her gelişimizde bizim de yüreklerimiz ağzımıza geldi ama ‘GOL’ diye haykıracak nefesimiz kalmayana kadar desteklesek de bizim tam aksimize ‘çıt’ çıkaramadılar. Son dakikalarda destek yerini protestoya bırakırken, herhalde kimse de yersiz bulmamıştır bu isyanı. Gerçi isyanın adresi de belli değil; takıma mı sitem edelim, hocaya mı çatalım, yönetimi mi topa tutalım. Herkes bir telden çalarken ıslıklar içinde soyunma odasının yolunu tutanlar iki hafta sonra o soyunma odasından çıkarken aynı endişeleri yaşadıkça daha çok kederleniriz biz.


BEŞİKTAŞ J.K. : 0
Sakaryaspor : 0


BADEM