AKILLAR

BAŞKAcademYERDE

Herkes kolay kazanacağımız bir karşılaşma olacağını tahmin ediyordu. Maçı 16:00'da düşünerek 15:15 gibi salona gelmiştik. 200 kişi kadar salonun önünde kapıların açılmasını bekliyordu sabırsızlıkla, maç bi an önce başlasın ki sonradan İnönü'deki maça yetişilebilsin. Ancak birilerin 16:00 birilerin de 16:30 dediği maç başlama saati 16:30'muş. Herkes kapıların açılmasını heyecanla beklerken Adana'dan gelen erken gol haberi sevinçle karşılandı! Bu arada seçim propagandası nedeniyle geçen bir parti otobüsü salonun önündeki kalabalığı görünce "BEŞİKTAŞ'a BEŞİTAŞ'lı başkan..." türündeki sloganlarıyla bizlere yağ çekti. Hatta abartıp, eline mikrofon almış amigo gibi "Siyah" deyip bizlerden "Beyaz" dememezi bekledi ki öyle de oldu. Hangi parti olursa olsun, hangi dinden olursa olsun konu BEŞİKTAŞ olunca kimseyi yalnız bırakmayız! (burdaki yağ amaçlıydı ama olsun, susmaktan iyidir)
Derken salonun kapıları açıldı ve taraftar salona girdi. Bütün gözler Alen abiyi ariyordu ama gelmedi maalesef. Onun durduğu yerdeki tribünde Dikilitaş çocukları vardı. Karşı tarafta ise o maçın asıl tayfası, Alen abi olmayınca "Ferdi sahaya, üçlü çektir Kartal'a..." sesleri. Maç başladı, ilk dakikalarda az bir farkla da olsa öndeydik. Fakat taraftar bu maçı alacağımızdan o kadar emindi ki, BEŞİKTAŞ'tan çok diğer takımlara tezahurat yapıldı, abilerin gelmemesi sonucu oldu bu tabii, millet dalga muhabbetine başladı hava atışıyla birlikte. İlk periyot sonunda salondan çıkmak zorunda kaldık, yoksa G.Antep maçına yetişemiyecektik. Akşama eve dönünce 3 sayıyla yenildiğimizi görünce üzüldüm. Umarım bu maç taraftara yani bizlere ders olmuştur. VIP ve karşısındaki tribunlerde bulunanlara da artık yeter demek lazım, desteklemek için mi yoksa sadece maçı izlemek için mi geliyorsuuz??

DJ