EFES'İ DE YENERLER

İki sezoundur futbolda yaşanan hayal kırıklarının unutulduğu yerler,Beşiktaş'ın peşinden gittiğimiz salonlar oldu desem abartmış olmam...

İstanbul trafiği biraz da cumartesi uyuşukluğu bilet sırası derken ne görelim kapı kapanmış... Meğerse Avrupa'nın büyüğü olmayı hedef seçen Efes,Beşiktaş'ın bine yakın taraftarından korkmuş... Allahtan Alen abinin kapının önünde bir karış boşluktan yaptığı diplomasi sonuç verdi de içeriye girme fırsatı bulduk girdiğimiz de maçın yorumcusu Yiğiter Uluğ'un dediği gibi "Beşiktaş'ın taraftarı çok fazla değil ama gürültüsü çok etkili" şeklindeki doğru tespitinin doğruluğunu fark ettik geçen sene ki birçok maça nazaran oldukça azdık ama oyuna müdahale konusunda oldukça başarılıydık. Gırtlak gücünü taraftardan alan mücadaleden yılmayan gerçek 12 dev adam ve başlarında bir taktik dehası Murat Didin sayesinde son 3 dakikasını kötü oynadığımız maçı almayı bildik ve Efes'e karşı play off'larda 1-0 önde başlayacağız... Amaçta bu değil miydi zaten? Maç sonrası ortalık karnaval yerine döndü.Öönce takım tribünleri turlayarak sahayı karnaval yerine çevirdi,sonra sırasıyla Alen abinin üçlüsü,Salako show,bi de Deli Murat... Unutmadan birde bayan basketbol takımın sempatik kaptanı Yasemin'in üçlüsü... :)

Bir iki kelime de maçın kahramanı olan tribünlerin "yeni" pascal'ı FFriend için etmezsek ayıp ederiz.Hem bir rebound için kendini yerlerden yerelere atması hem de dışırı çıkan bir top sonrasında tribünlerden hakeme itiraz edilirken onun "benden çıktı" demesi... Zaten Jamaika'dan hep güzel insanlar çıkmamış mıdır? misal Bob Marley...


Efes Pilsen : 71
BEŞİKTAŞ J.K. : 73

KUNTZ